Sağlık Rehberi
Gebelik, birçok kadın için hem fiziksel hem de duygusal olarak özel bir süreçtir. Ancak her gebelik istenilen şekilde ilerlemeyebilir. Ne yazık ki bazı gebelikler, çeşitli nedenlerle erken dönemde sonlanabilir. İşte bu durum tıbbi literatürde "abortus" olarak adlandırılır. Abortus, halk arasında en çok bilinen ifadesiyle "düşük", özellikle gebeliğin ilk 20 haftası içinde gerçekleşen bebek kayıplarını tanımlar.
Abortus, gebeliğin 20. haftasından önce fetüsün, yaşam sınırını kazanmadan önce anne rahminden atılmasıyla sonuçlanan durumdur. Tıbbi olarak abortus, rahim içindeki gebelik materyalinin, kendiliğinden veya müdahale ile dışarı atılması olarak tanımlanır.
Abortus farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve bu durumun türüne göre yaklaşım da değişir:
En sık görülen düşük türüdür. Genellikle gebeliğin ilk 12 haftasında meydana gelir. Çoğunlukla kromozomal anomaliler gibi fetüsle ilgili sorunlardan kaynaklanır.
Gebelik materyalinin bir kısmı rahimden atılır, ancak kalan kısmı içeride kalır. Şiddetli kanama ve enfeksiyon riski taşır. Cerrahi müdahale gerekebilir.
Gebelikle ilgili tüm yapılar rahim dışına atılmıştır. Genellikle herhangi bir tıbbi müdahale gerekmez.
Fetüs anne karnında ölmüştür, ancak vücut bunu fark etmemiştir ve düşük belirtileri görülmez. Genellikle rutin ultrason sırasında fark edilir.
Düşük sırasında rahim enfekte olmuştur. Hayatı tehdit eden ciddi bir durumdur ve acil müdahale gerektirir.
Gebeliğin bireyin isteği veya tıbbi nedenlerle yasal süre içinde sonlandırılmasıdır. Türkiye’de 10. haftaya kadar yasal olarak uygulanabilir.
Abortusun en yaygın belirtileri şunlardır:
Vajinal kanama (lekelenme veya yoğun kanama)
Kasık veya bel bölgesinde kramp tarzı ağrılar
Gebelik belirtilerinin (mide bulantısı, göğüs hassasiyeti vb.)kaybolması
Vajinadan doku veya pıhtı gelmesi
Ateş(septik abortusta)
Not: Tüm gebeliklerde hafif kanama olabilir, ancak bu her zaman düşük anlamına gelmez. Kesin tanı için bir kadın doğum uzmanına başvurulmalıdır.
Abortus birçok farklı nedenle gelişebilir. En sık görülen nedenler şunlardır:
Kromozom alan omaliler: Özellikle ilk trimesterdeki düşüklerin %50-70’i genetik sorunlardan kaynaklanır.
Hormon bozuklukları: Tiroit hastalıkları, progesteron eksikliği.
Rahim yapısal bozuklukları: Myomlar, septumlar, yapışıklıklar.
İmmünolojik faktörler: Otoimmün hastalıklar.
Enfeksiyonlar: Toksoplazma, rubella, CMV, listeria gibi ajanlar.
Kronik hastalıklar: Şeker hastalığı, hipertansiyon, pıhtılaşma bozuklukları.
Çevresel faktörler: Sigara, alkol, radyasyon, toksik madde maruziyeti.
Stres ve travma: Fiziksel veya duygusal travmalar.
Abortus tanısı, fizik muayene, kan testleri ve ultrason ile konur:
Ultrason: Fetüsün kalp atışı izlenemiyorsa veya gebelik kesesi gelişmemişse abortus düşünülebilir.
Betah CG testi: Gebelik hormonu değerinin beklenenden düşük veya düşüyor olması abortus lehine olabilir.
Pelvik muayene: Serviksin (rahim ağzının) açık olması, düşük sürecinin başlamış olduğunu gösterebilir.
Abortus Tedavisi Nasıl Yapılır?Tedavi, abortusun türüne ve annenin genel durumuna göre değişir:
İnkomplet abortus: Rahimde kalan parçaların temizlenmesi gerekebilir. Bu işlem"küretaj" (D&C) olarak bilinir.
Missed abortus: Uterusun temizlenmesi için ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale uygulanabilir.
Komplet abortus: Ek müdahale gerekmeyebilir, ancak kontrol amaçlı takip şarttır.
Septik abortus: Antibiyotik tedavisi ve acil cerrahi gerekebilir.
İstemli abortus: Yasal ve tıbbi kurallar çerçevesinde, steril şartlarda uzman hekimler tarafından yapılmalıdır.
Genellikle abortustan sonra adet döngüsü 4-6 hafta içinde yeniden başlar. Rahmin toparlanması ve psikolojik iyileşme göz önünde bulundurularak, genellikle 2-3 ay sonra gebelik planlaması önerilir.
Her düşük önlenemez, ancak bazı riskleri azaltmak mümkündür:
Sağlıklı beslenme ve düzenli yaşam
Sigara ve alkol kullanımının bırakılması
Enfeksiyonlardan korunma
Kronik hastalıkların kontrol altında tutulması
Gebelik öncesi genetik danışmanlık (ailesinde tekrarlayan düşük olanlar için)
Abortus geçiren bir kadın tekrar gebe kalabilir mi?
Evet. Çoğu kadın düşükten sonra tekrar sağlıklı gebelikler geçirebilir.
Düşük yapmak kısırlık sebebi midir?
Hayır, tek başına düşük kısırlığa yol açmaz. Ancak tekrarlayan düşüklerde altta yatan bir neden araştırılmalıdır.
Abortus sonrası psikolojik destek gerekli midir?
Evet. Düşük, özellikle istenen bir gebelikse, ciddi duygusal etkiler bırakabilir. Gerekirse psikolojik destek alınmalıdır.
Sonuç olarak
Abortus hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlu bir süreç olabilir. Ancak modern tıbbın sunduğu olanaklarla hem nedenleri araştırılabilir hem de sonraki gebelikler planlanabilir.