Ameliyatsız yüz gençleştirme işlemleri, henüz ciddi bir operasyona hazır olmayanlar için yaşlanma belirtilerini hafifletecek, cilde daha genç, daha sıkı bir görünüm verecek invazif olmayan tedavilerdir.
Cerrahi müdahale gerektirmeyen medikal uygulamalar her geçen gün daha popüler oluyor. Etkisini kısa sürede görebileceğiniz, yüzdeki yaşlanma belirtilerini gözle görünür bir şekilde hafifleten lazer sistemlerinden derin kırışıklıkları yok eden, yüze hacim veren hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonlarına kadar pek çok etkili uygulama mevcut.
BOTOKSClostridium botulinum adlı bakteriden laboratuar koşullarında elde edilen, estetik tıpta yüz kırışıklıkları ve aşırı terleme tedavisinde kullanılan bir ekzotoksindir. Botoks yılan zehiri değildir,bir ilaçtır.
Botoks, sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salınımını engeller. Sinirler ile onların uyardığı kaslar ya da ter bezleri arasındaki elektriksel iletimi geçici olarak durdurarak etkisini gösterir. Botoks sadece enjekte edildiği bölgede etkisini gösterir. Sistemik olarak tüm kaslara etki etmez.
Yüzdeki mimik kaslarının çalışması nedeniyle yıllar içinde üzerini örten deri kıvrımları belirgin hale gelir ve yüzde dinamik çizgilenmeler ortaya çıkar. Bunlar en sık olarak alın, kaş arası, göz kenarı ve dudak çevresinde görülür. Mimik kaslarına botoks uygulanarak bu kasların çalışması zayıflatıldığında, derinin kas hareketleri ile katlanması ve katlanmaya bağlı oluşan çizgilenme de azaltılmış olur. Kişiye olduğundan daha yaşlı bir görünüm veren alın ve göz kenarlarındaki çizgiler; sinirli ve çatık kaşlı görünüm veren kaşlar arasındaki çizgiler azaltılır.
Hayır. Botoksun etkisi 48-72 saatte başlar. Maksimum etkisini 10-14 günde gösterir.
Yüzdeki kırışıklıklara ilk uygulandığında etkisi ortalama 4 -6 ay sürer. Tekrarlayan uygulamalarla bu süre zaman içinde 8-10 aya kadar uzar.
5-6 kez düzenli olarak botoks uygulanan kişiler uygulamaya aynı düzende devam ettiklerinde kırışıklıkları yaratan mimik kaslarda belirgin bir zayıflama geliştiği için zaman içinde etki süresi uzar ve daha uzun aralıklarla yapılmaya başlanır.
Hayır. Tam tersine botoksu bıraktığınızda, mimik kaslarda belirgin zayıflama olduğu için kırışıklıklarınız daha azalmış olacaktır.
Sinir-kas sistemine ait hastalığı olan kişilerde (Eaton-Lambert sendromu, myasteniagravis gibi), hamilelere ve emzirenlere botoks uygulanmamalıdır.
Botoks uygulaması sonrası kısa süreli bir kızarıklık ve enjeksiyon bölgelerinde kabarıklık olabilir. Bunlar kısa sürede (24-48 saatte) düzelir. Bazen geçici olan şişlik ve morarma görülebilir.
Hayır, bu mümkün değildir. Botoks doktor tarafından kas içerisine enjeksiyonla yapılır. Kremler ise cilde uygulanır, yüzeysel etkilidir. Etki mekanizmaları farklıdır. Botoks dinamik kırışıklıkları etkin bir şekilde giderirken, kremler sadece yüzeysel ince çizgilerde etkilidir. Kremler, cildi besleme, nemlendirme ve kollajen oluşumunu hızlandırma işlevlerini yerine getirir. Yüzeysel etkili olup, kırışıklık görünümünü hafifletmektedir. Botoks ise kırışıklığa yol açan kasları gevşeterek, belirli bir süre için ciltte kırışma meydana gelmesini engeller.
Hayır. Sanıldığının aksine botoks yaptırıldığı zaman donuk, ifadesiz bir surat olması gerekmez. Uygulanan doz ve bölge seçimi ile bunu sağlamak, doğal bir görünüm vermek mümkündür.
Hayır. Yüze yapılan dolgu uygulamaları botoks zannedilmektedir. Botoks bir dolgu maddesi değildir. Yüzü şişirmez.
DOLGU UYGULAMALARI
Dolgu enjeksiyonları, kırışıklıkların, çizgilerin içini doldurmak, yaşla beraber kaybolan hacmi yüze geri kazandırmak, yüzde gölgeli ve yorgun bir görünüm yaratan çöküklükleri pürüzsüzleştirmek, dudaklara daha dolgun bir görünüm vermek için kullanılır. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddelerinin daha pek çok kullanım alanı vardır. Gözaltındaki hacim kaybını gidermek, morlukları kamufle etmek, yüzde daha simetrik, çekici hatlar yaratmak, elmacık kemiklerini belirginleştirmek, yapısal olarak küçük ve geride duran çene hattını düzeltmek, hatta kemerli burunlara daha düz bir görünüm vermekte elimizdeki en etkili malzemelerden biri dolgu maddeleridir. Yüzün üst bölgelerine uygulanan dolgu işlemlerinin cildi toparlamak, yüzde lift etkisi yaratmak gibi bir etkisi de vardır. Dolgu maddeleri kaş kaldırmada da başarılı sonuçlar vermektedir hastanın ihtiyaçlarına yönelik olarak botoks ile ya da tek başına kullanılabilirler. Aktif maddesi doğal olarak vücutta bulunan hyalüronik asit olan dolgu maddelerinin kalıcılığı 6 aydan 2 yıla kadar değişmektedir.
Fokus USG yüksek yoğunluklu odaklı ultrason olarak da bilinen cerrahi olmayan bir müdahaledir. Yaşlanmaya karşı etkin bir savaşma yöntemidir. Ses dalgaları ile uygulanır. Yaşlılığın en tipik belirtilerinden olan kırışıklık ve sarkmalara çözüm sağlar.
Uygulama sonuçları herkes için farklı olabilse de, tüm hastalar tek seansta yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.
Fokus USG işleminin ideal olduğu kişiler şu şekilde sıralanabilir:
Çene kontürü bozuk olanlar,
35 ile 60 yaş arasındaki kişiler,
Hafif ve orta derecede yüz sarkması olan kişiler,
Kırışıklıklarından rahatsız olan kişiler,
Boyun kırışıklık ve gevşekliği olan kişiler,
Göz altı torbası olan kişiler,
Göz çevresinde kırışıklık olan kişiler.
Kişinin kendi yaşam tarzına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Beslenme alışkanlıkları, uyku düzeni ve egzersiz gibi etmenler tedavinin uzunluğunda belirleyici bir etkendir. İşlemin etkileri ortalama 1-1,5 sene arasında kendini gösterir.
İşlem Ne Kadar Sürer?
OIrtalama yarım saat ile 1 saat arasında değişiklik göstermektedir. Bu süre içinde:
İlk önce terapi için uygun bir aday olup olmadığınıza karar verilir.
Uygun bir aday olmanız halinde yüzünüze ultrason jeli sürülür ve fotoğrafınız çekilir
Cihaz ile cildin alt tabakasına kadar enerji gönderimi sağlanır.
Fokus USG Hangi Bölgelere Uygulanır?
Yüz ovali,
Çene çizgisi,
Kaş ve alın bölgesi,
Göz altı bölgesi (Göz çevresi kırışıklıkları ve torbaları gidermek için),
Karın bölgesi (Karındaki gevşek dokuyu toparlamak için),
İç ve dış bacak bölgesine
Kol içi sarkmalarını önlemek için
Fokus USG İşleminin Faydaları Nelerdir?
Bahsedilen bölgelere yapılan işlemlerde kolajen üretimi artmış olur.
Bu da bölgede lifting yani kaldırma etkisinin ortaya çıkmasını sağlar.
Sarkmalardan meydana gelen katlı görünüm azalır.
Ovalliğini kayıp etmiş yüz hatları daha köşeli görünür.
Cilt altında bulunan bağ dokuları güçlenir.
Cilt kendini yeniler.
Sosyal hayata anında geri dönüş sağlanabilir.
Her mevsim uygulanması mümkündür.
Sosyal hayatı etkilemez.
Cilde zarar vermez.
Terapi öncesinde ya da sonrasında herhangi bir hazırlık ya da bakım yapılmasına gerek yoktur.
Vücudun hemen her bölgesine uygulanması mümkündür.
İşlem sırasında ağrı, acı hissedilmez. Yine de ağrı eşiği düşük olan kişiler ağrı kesici ilaç alarak işlemin etkisini en aza indirebilirler.
İşlemden sonra yan etkiler ortaya çıkmaz.
Etkisi 1-1,5 yıl kalıcıdır.
ALTIN İĞNE RADYOFREKANS
Cildin yüzeyine etki etmeden direkt olarak cilt altına ulaşılarak; cildin parlak, gergin ve sağlıklı olmasını sağlayan altın iğne uygulaması ile cilt üzerindeki birçok sorun da tedavi edilebilmektedir.
Ciltte; yaşlanma ve çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan sorunların tedavisinde, altin igne radyofrekans uygulaması” en ideal seçenek olarak kullanılmaktadır. Altın iğne uygulamasının süresi bölgeye bağlı olarak değişmekle birlikte, genellikle 30-45 dakika sürmekte, işlem sonrası hasta taburcu edilmektedir. Seans sayısı da doktor tarafından yapılan işleme göre değişmektedir.
Uygulaması öncesi, işlemin yapılacağı bölge temizlenir ve anestezi etkisi olan krem uygulanır. İşlem sonrasında ciltte oluşan kızarıklık da 1-2 saat içinde kendiliğinden geçer. Hasta uygulamanın ardından normal yaşamına dönebilir ve ertesi gün işine başlayabilir.
Radyofrekans uygulaması ilk seanstan itibaren etkisini göstermeye başlar. İşlem sonrası cilt altında onarım devam eder ve ciltte canlanma günden güne daha fazla belirgin hale gelir. Hedeflenen sonuca ne kadar seansta ulaşılabileceği, uygulanan bölgedeki problemin boyutuyla doğru orantılıdır. Uygulama yapılan bölgenin güneşten korunması gereklidir. Bunun için de güneş koruyucu krem kullanılmalıdır.
Altin Iğne Radyofrekans Kullanim Alanlari
· İnce kırışıklıkların giderilmesinde,
· Vücuttaki sarkmaların toparlanmasında,
· Cilt gençleştirmede,
· Sivilce izleri, çukurluklar ve yara izlerinin giderilmesinde,
· Yanık izleri tedavisinde,
· Gözaltı morluklarının tedavisinde,
· Hamilelik çatlaklarında,
· Gözenek sıkılaştırmada,
· Akne tedavisinde,
· Boyun ve dekolte bölgesini toparlamada kullanılmaktadır.
Altın iğnenin avantajları:
· İlk seanstan itibaren anında görünür sonuçlar elde edilir.
· Uzun süreli kalıcı başarı elde edilir.
· Tüm cilt tiplerinde ve renklerinde etkin olarak kullanılabilir.
· Klinik açıdan sonuçların başarısı kanıtlanmıştır.
· Hasta bir gün sonra normal hayatına devam edebilir
İPLE YÜZ GERMEYüzde ameliyatsız lift etkisi yaratan bu teknikte çok ince iğneler içine yerleştirilmiş PDO isimli ameliyat ipine benzer yapıdaki iplikler kullanılır. Bu iplikler iğneler yardımıyla cilt altına, kırışıklık ve sarkma olan bölgelere yerleştirilir. PDO iplikler herhangi bir istenmeyen reaksiyona yol açmadan, uygulanan bölgede mikro kan dolaşımını artırarak, cildin tamir mekanizmalarını ve kolajen üretimini tetikler. Zaman içinde bu iplikler eriyerek yok olsa da, cildin iplikler çevresinde oluşturduğu doku yüzdeki sarkmayı toparlayan, lift etkisi yaratan bir ağ vazifesi görür. İşlemin etkileri bu bağ dokusunun oluşum süreciyle birlikte bir-iki ay içinde optimum halini alır.